Yukarıda görüldüğü gibi 8.sınıf ders
kitaplarında 6 tema ve her temada birer dinleme metni bulunmaktadır. Dinleme
metinlerinin türleri mevzuta uygun hazırlanmıştır. Dinleme metinlerinde
kullanılan türler: anı, makale, hikâye, şiir, söyleşi ve efsanedir.
1.
TEMA:
OKUMA KÜLTÜRÜ
Okuma kültürü teması üzerinde çalışmaya başlayınca, öğrencilerin
okuma kültürünü ve seviyesini arttıracak türde bir metinle karşılaşmayı
bekledim. Hele ki son zamanlarda okuma seviyemizin dünya standartlarına göre
çok aşağılarda seyretmesini hesaba katınca, aslında bu beklentimin ne kadar da
yerinde olduğunu anlayacaksınız.
Temada yer alan ‘‘Benim Elli Beş Yıllık Türk Dili’m’’ adlı anı
türünde yazılmış metnin öğrencilerin ilgisini çekecek özellikte bir metin
olduğunu düşünmüyorum. Dinleme metni olarak öğrencilerin hem ilgisi çekebilecek
hem dikkatlerini sabit tutabilecek hem de farkındalık yaratabilecek bir metin
olması daha uygun olurdu. Dinleme metinlerinde öğrencilerin dinlerken düşünmesi
sağlanmalıdır.
Bu temaya daha uygun olduğunu düşündüğüm bir metin paylaşmak
istiyorum sizinle (Tabi üzerinde gerekli çalışmalar yapıldıktan sonra kitaba
alınmalıdır.) :
OKUMA
ZEKÂSI
İnsanlar IQ ve EQ ile zekâlarını
testlerle ölçedursun
Uzman
Eğitimci dünyada ilk kez nitelendirilen RQ kavramını ortaya attı. Tüm zekâlara
tesir eden ve yükselten RQ’yu böyle açıklıyor:
Bu zamana kadar zekâ göstergesi olan IQ (Intelligence Quotient) kavramını duymuş
ama zamanla EQ (duygusal zekâ)’nun daha önemli olduğunu
öğrenmiştik. Biz testlerle uğraşırken Uzman eğitimci Selahattin Yaylamaz, dünyada ilk kez RQ kavramını ortaya attı.
Yaylamaz kitabın kapağında iddialı cümlelerle “Öyle bir zekâ türü düşünün ki;
onu geliştirdiğinizde diğer tüm zekâ alanlarınız gelişsin.” diyor. Yaylamaz bu
zekâ türüne RQ adını veriyor: Reading Intelligent Quotient, yani okuma zekâsı.
Yaylamaz’ın iddiasına göre okuma zekası, okuma dilleri ve kitapla terapi kavramları da dünyada ilk kez Okuma Zekası kitabında yer alıyor.
Bu zamana kadar zekâ göstergesi olan IQ (Intelligence Quotient) kavramını duymuş
Yaylamaz’ın iddiasına göre okuma zekası, okuma dilleri ve kitapla terapi kavramları da dünyada ilk kez Okuma Zekası kitabında yer alıyor.
Yaptığı
çalışmalar sonucunda özellikle Türk eğitim sisteminin şah damarı olduğuna
inandığı yeni bir zeka türü keşfettiğini ifade eden Yaylamaz, okuma zekasının gelişmesini diğer tüm
zekaların gelişmesinin temeli olarak görüyor.
Kitap okuma
zekası kavramının özellikle Türkiye’de çıkmasının nedenini okuma sorunu yaşayan
bir ülke olmamıza bağlayan Yaylamaz, Türkiye gibi okuma oranları düşük
ülkelerden neden bu kavramın ortaya çıkmadığını geçmiş kültürleri ile izah
ediyor.
Yaylamaz’a göre Türkiye geçmiş kültürel birikimi itibariyle bu okuma
sorununa daha fazla tahammül edemezdi. Sınav odaklı bir eğitim sisteminin esas
alındığı ülkede, aileler çocuklarına
testlere boğarken aslında ‘okuma’ alışkanlığının olmamasının neler
kaybettirdiğini ortaya koyuyor.
Okuma zekasını
kitap zekası kavramından ayıran Yaylamaz
kitap zekasının kitabın teknik özelliklerini kapsadığını
ortaya koyarken; okuma zekasını kitabı hem teknik hem de içerik olarak anlamak
anlamlandırmak olarak açıklıyor.
Okuma zekası kavramını ölçmenin yolunu da gösteren Yaylamaz;
Kitapmetre kavramıyla açıklıyor bu durumu.
10 yıllık bilgi birikiminin
Türkiye şartlarına göre oluşturduğu tabloda kitapmetre şu şekilde işliyor:
0- 1 kitap arası: Okuma zekâsından
yoksun
1-10 kitap
arası: Alt düzey okuma zekâsı
10-20 kitap
arası: Ortanın altı okuma zekâsı
20-30 kitap
arası: Orta düzey okuma zekâsı
30- 50 kitap
arası: İleri düzey okuma zekâsı
50-100 kitap
arası: Süper okuma zekâsı
100 ve
üzeri: Deha düzeyi okuma zekâsı
Okuma
düzeyinin ve zekâsının diğer zekâ türleri ile ilişkisini ele aldığı başlıklarda, beyin loblarının ve öğrenme stilleri
üzerindeki etkisini de açıklıyor.
Okuma
konusundaki istatistikleri de kitabına taşıyan Yaylamaz’ın vermiş olduğu
rakamlar ülke olarak ne kadar gerilerde olduğumuzu yüzümüze tokat gibi
çarpıyor. Araştırma sonuçlarına göre Türkiye’de bir yılda kitaba
harcanan toplam para yalnızca 0
45 dolar. Kişi başına düşen kitap sayısı ise: 12 bin kişiye
bir kitap. Kitap okumaya ayırdığımız zaman diğer ülkelerle kıyaslandığında, örmeğin Norveç,
bir Norveç’linin kitaba ayırdığı zamanın 300’de biri kadar zaman
ayırıyoruz. Ülkemizde her bin kişiden yalnızca 61’i gazete okuyor. Okuma
alışkanlığında ise 173 ülke arasında 86. sırada yer alıyoruz. Yaylamaz kitaba bu kadar uzak bir topluma gıpta
edilecek örneği Rusya’dan sunuyor. Rusya ziyaretleri sırasında metroda yürüyen
merdivende hatta müşteri bekleyen taksicinin bile kitap okunduğunu ifade eden
yazar, Rus kültüründe gelin kızların
çeyizinde bir kitap sandığı olduğunu dahi ortaya koyuyor. Sorumlunun en başta eğitim sistemi olduğunu savunan
Yaylamazın kitabında çözüm için ilginç öneriler de yer alıyor: Okuma okulları
açmak, okuma bakanlığı kurmak, kitapologlar ve kitapkolikler yetiştirmek
gibi.
Kitabın son bölümünde okuma
zekâsının nasıl geliştirileceğini 4 ana başlıkta ortaya koyuyor. Burada yalnız
başlıkları verip, ayrıntıları kitap
zekâsını geliştirmek isteyen okuyuculara bırakmak doğru yaklaşım olacaktır.
Okuma
zekâsı için ilk dört adım:
İlk adım: Okumaya
motive olmak
İkinci adım: okuma
dilini keşfetmek
Üçüncü adım: Doğru
kitabı seçmek
Dördüncü adım: Hızlı
okumak…
Etkinlikler:
Her
dinleme metni için okuma, konuşma, yazma, dinleme ve dil bilgisi becerilerine
uygun farklı etkinlikler bulunuyor.
Etkinliklerin
becerilere uygun olarak hazırlandığını düşünüyorum. Hem eğlenip hem
öğrenebilirler.
Metin başlığı altında bulunan
not ilk olarak dikkatimi çeken unsur oldu. Tema birinci dönemin teması ancak,
ikinci dönemin sonlarındaki konuyla ilişkilendirilmiş. Her konuda en ince
ayrıntısına kadar öğretmeni yönlendiren kılavuz, sanırım bu metni işleme
zamanını öğretmene bırakmış. Zaman ve mekân teması işlenirken bu metni
öğretmenin kullanması ne kadar doğru olur bilemem.
Dinleme metni olarak makale
uygun bir türdür ancak makalenin dinlenilebilir özellikte olması gerekir. Bu
temada kullanılan ‘Dil Devrimi’ metninin bu özelliklere sahip olmadığını
düşünüyorum. Metin öncelikle eski bir metin ve günümüze kadar dil üzerine
yapılan çalışmalara hiç değinmemiş. Çelişkili ifadeler yer alıyor. Öğrencilerin
kafasında soru işaretleri oluşturabilecek özellikte çünkü Türkçenin bağımsız
olmadığını, başka dillerin egemenliği altında olduğunu belirtiyor. Böyle bir
metnin derste işlenilmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Etkinlik:
Metin yazdırma, soru hazırlatma, kelime kavratma gibi etkinlikler
uygulanmış. Genel olarak etkinliklerin öğrencilerin ilgisini çektiğini
düşünüyorum.
3. TEMA: MİLLİ KÜLTÜR
Dinleme metni olarak hikâye seçiminin yerinde olduğunu düşünüyorum.
Bir öğrencinin dinleyerek zevk alacağı bir türdür.
Dinleme metni olarak hem dinlendirici hem hayal gücünü geliştirici
bir metin. Tasvirler yerinde ve güzel kullanılmış. Genel kültüre katkı, öğüt
verme yönleri de bulunuyor. Öğrencilerin sıkılmadan dinleyebilecekleri bir
metin ancak önceki yıllarda metin 6. sınıf metni olarak işlenmiş.
Etkinlik:
Hikâye üzerinden metinde işlenen mesleği araştırma etkinliği var.
Dinlerken öğrenen öğrencilerin daha sonra araştırarak keyif alacaklarını
düşünüyorum.
4. TEMA: KİŞİSEL GELİŞİM
Can Yücel gibi değerli bir şairin şiirinin
kullanılması gayet güzel. Geçiş döneminde olan öğrencilerin kişilik gelişimine
olumlu katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Etkinlik:
Öğrencilerden şiir yazmaları istenmemiş. Bunun
önemli bir eksiklik olduğunu düşünüyorum. Başka bir etkinlikte ise öğrencilerin
seviyesine uygun olmayan bir metin verilmiş.
5. TEMA: TOPLUM HAYATI
Yabancı yazar Katharine
Branning tarafından yazılmış bir söyleşidir. Yabancı bir yazarın Türkiye ve Türk
çayı ile ilgili bir metin yazması güzel fakat metindeki tasvirler çok uzun ve
çok sıkıcı. Metin okunurken dahi dikkat dağılabiliyorken dinlerken dağılması
beklendik bir durumdur diye düşünüyorum.
Bu metnin bir yabancı
tarafından yazılması ve ayrıca internette videosunun bulunması kitapta yer
almasının sebepleri olabilir. İnternette yayınlandığı için de böyle bir metne
kitapta yer verilmesini doğru bulmuyorum. Bizim çok daha önemli yazarlarımız ve
onların da çok kıymetli eserleri var. Bunları kullanmak daha doğru olabilirdi.
|
Metne hazırlık aşamasında ‘Çaykur’ reklamlarının izlettirilmesi ilgi
çekici olabilir. Etkinlikler görsellik açısından iyi. Örnek metinle karşılaştırma
yapılması pekiştirme yapmaya fırsat tanıyor.
6. TEMA: ZAMAN VE MEKÂN
Türkiye’yi tanıtmak açısından yerinde kullanılmış
bir metin olduğunu düşünüyorum. Direk efsane metni olarak değil de tanıtım
amaçlı yazılmış.
Etkinlik:
Dikkatli dinlemelerini geliştirecek özellikte
etkinlik bulunuyor. Böylelikle öğrencilerin dinleme becerilerini geliştirme
üzerinde durulur. Etkinlikler görsel açıdan iyi hazırlanmış.
click this link now silicone sex doll,horse dildo,sex chair,dog dildo,dildos,cheap sex toys,custom sex doll,dildo,horse dildo navigate to these guys
YanıtlaSilq993z3jjodm702 dildos,vibrators,realistic dildo,fantasy toys,dog dildo,Discreet Vibrators,wholesale sex toys,double dildos,wholesale sex toys h730a1ycquq644
YanıtlaSil